Uyku Bozukluğunuz Var mı? Kendinizi Test Edin

0

Yorgunluk,
– Aşırı sinirlilik,
– Yüksek tansiyon,
– Depresyon,
– Unutkanlık,
– Konsantrasyon bozukluğu,
– Kontrol edilemeyen şişmanlama gibi sorunlarınız varsa, nedeni sizin fark edemediğiniz uyku apnesi olabilir.

Tedavi edilmeyen uyku apnesi 10-20 yıl içinde kalp hastalıkları da dahil olmak üzere yaşamı tehdit eden ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Günümüzde uyku apnesi teknolojinin ışığında geliştirilmiş özel cihaz ve yöntemlerle tedavi edilmektedir.

Bayındır İçerenköy Hastanesi Uyku Bozukluğu Merkezinin son teknolojik imkanlara sahip uyku laboratuvarlarında önlemlerinizi alabilir, kendinize ve sevdiklerinize sağlıklı, mutlu bir yaşam armağan edebilirsiniz. Bayındır İçerenköy Hastanesi Uyku Bozuklukları Merkezi, Göğüs Hastalıkları, Kulak-Burun-Boğaz ve Nöroloji tıp dallarının ortak ve koordineli çalışmaları ile hizmet veren bir tedavi merkezidir.

Niçin uyuma ihtiyacı duyarız? 
Uyku, sadece günlük yaşamın dışında kalmış bir zaman parçası değil, bedenin kendini yenilediği sağlıklı ve uzun yaşamın temeli olan yaşamsal bir gerekliliktir. Gereğince uyunmayan uyku, insanın kendini gün boyunca yorgun, bitkin ve uykulu hissetmesine neden olur. İşinizin kalitesi, konsantrasyon yeteneğiniz ve insanlarla olan iletişiminiz etkilenebilir.

Ne kadar uykuya ihtiyacımız var?
Uyku ihtiyacı kişiden kişiye değişir. 4-5 saatlik uyku ile zinde uyanan ve gün boyu dinç kalan insanlar olduğu gibi, 8 saat uykudan sonra bile uyuma ihtiyacı duyan insanlar vardır. Uyku süresi kişiden kişiye farklı olmakla beraber, genelde sekiz saatlik uyku sağlıklı bir insan için yeterlidir.

Uyku bozukluğunuz var mı?
Uyku bozukluğunuzun olup olmadığını anlamak için aşağıdaki sorularla kendinizi test edebilirsiniz.

1. Hatırlamadığım halde bana uykum sırasında horladığım, tıkandığım veya nefesimin durduğu söylenir.
2. Yüksek tansiyonum var.
3. Gece boyunca kalp çarpıntısı veya kalp atışla- rımın teklediğini hissederek uyandığım oluyor.
4. Gece iyi uyuduğum halde gün içerisinde ken- dimi uykulu hissediyorum.
5. Sık sık baş ağrısı ile uyanıyorum.
6. Araba kullanırken veya iş yerimde aşırı uyku ihtiyacı hissediyorum.
7. Gün içerisinde karşı koyamadığım uyuklama nöbetlerim oluyor.
8. Uykuya dalarken veya uyanırken rüya benzeri hayaller görüyorum.
9. Kızdığımda, şaşırdığımda, üzüldüğümde veya korktuğumda aniden uykuya daldığım oluyor.
10. Uyanınca birkaç dakika yerimden kıpırdaya- madığım zamanlar oluyor.
11. Gece boyunca kol ve bacaklarımda atmalar olduğu yanımdakini tekmelediğim söyleniyor.
12. Uyumak için uzandığımda bacaklarımda sık sık karıncalanma hissediyorum.
13. Gece sık sık bacak kramplarıyla uyanır ve bundan kurtulmak için ayağa kalkıp yürüme ihtiya- cı hissederim.
14. Sık sık gördüğüm ürkütücü, kötü rüyalardan rahatsız oluyorum.
15. Uykum sırasında yürüdüğüm, konuştuğum veya dişlerimi gıcırdattığım söyleniyor.
16. Çalışma programım değiştiğinde ya da uçak yolculuklarından sonra kendimi yorgun ve uykulu hissediyorum.

Bu cevaplar ne anlama geliyor?
1’den 6’ya kadar olan sorulara iki veya daha fazla evet dediyseniz sizde uyku apnesi olabilir. Uyku apnesi gece uykusu esnasında kişinin yüzlerce defa nefesinin durduğu, ciddi kalp ve solunum problemleri yaratarak hayatı tehdit edebilen bir hastalıktır.

7,8,9 ve 10. sorulara iki veya daha fazla evet dediyseniz, sizde narkolepsi (gün içinde önüne geçilemeyen uykuya dalma) adı verilen tıbbi bir rahatsızlık var demektir.

11,12 ve 13. sorulara evet dediyseniz, periyodik bacak kasılmaları veya husursuz bacak sendromu’ olarak bilinen durum olabilir. Kan üresini yükselten hastalık durumlarında, ya da bazı nörolojik hastalıklarda bu durumlar ortaya çıkabilir. Tedavi edilmediği taktirde uykusuzluğa neden olur.

14, 15 ve 16. sorulara cevabınız evet ise, sizde parsomnia adı verilen uyurgezerlik, uykuda konuşma, gece kabusları veya diş gıcırdatma belirtileriyle ortaya çıkan rahatsılık söz konusu olabilir.

Uyku apnesinin belirtileri nelerdir?
Hayati sağlık sorunlarına neden olabilen uyku apnesinin belirtilerini hastanın kendisinin fark edebilmesi zordur. Hasta genellikle uykudaki anormal durumlardan, eşi ve yakınlarının fark etmesiyle haberdar olur.

Düzensiz solunum: Uyku apnesinin en önemli belirtisi gece uykusunda çıkacak ani solunum duraklamaları, çok gürültülü horlamalar ve iç çekmelerdir. Bu solunum düzensizlikleri, birçoğumuzda zaman zaman ortaya çıkan yumuşak, hafif horlamalardan farklıdır. Bu tip horlamalar daha çok sırtüstü uyuma esnasında gerçekleşirken, apne türü horlama her türlü pozisyonda gerçekleşebilir. Apne tipi horlamada hasta, el ve kol hareketleriyle rahatsız bir şekilde uyumaya çalışır.

Uykuda nefesin durması: Uykuya dalma, uyanma ve rüya görme sırasında bazı solunum düzensizlikleri hemen herkeste görülebilir. Uyku apneli hastalarda ise sık sık tekrarlanan uzun süreli solunum durmaları görülür. Apneli durumlarda 10 saniyeden başlayan solunum duraklamaları bir dakikadan fazla sürelere kadar devam edebilmektedir. Uykuları boyunca saatte 20, hatta 100 defa tekrarlayan, 1 dakikaya varan nefes durmaları ile boğulurcasına mücadele eden kişilerde uyku ve oksijen yetersizliğinin büyük sorunlara neden olması kaçınılmazdır.

Uyku apnesi şüphesinde ne yapılır?
Bahsi geçen belirtilerin birkaçının bulunduğu bir kişide uyku apnesi olabileceği düşünülse de, benzer şikayetlere neden olan farklı birçok uyku bozukluğu hastalığı vardır. Uyku apnesinin kesin teşhisi ve şiddetinin ölçülebilmesi için uyku laboratuvarlarında “Poligrafik Tetkik” adı verilen incelemeler yapılması gerekmektedir. Uyku sırasında birçok parametrenin kaydedildiği “Poligrafik Tetkik”, beyin bölgelerinin aktiviteleri, uykunun yapısı ve uyku bozuklukları hakkında en sağlıklı bil- gileri veren modern bir teşhis yöntemidir.

Bu yöntemle, solunum hareketleri, uykuda oksijenlenme, kalp ritmi ve EKG kayıtları yapılarak bunların beden fonksiyonları üzerindeki etkileri incelenir.

Kimlerin tedaviye ihtiyacı vardır?
Uyku testlerinden sonra elde edilen bilgiler değerlendirilerek uyku apnesinin gerçekten tedaviye ihtiyaç gösterip göstermediğine karar verilir.

Günlük aktiviteler sırasında, özellikle araba kullanırken uyuklamalar veya iş kazalarına yol açabilecek durumlar söz konusu ise uyku apnesi ile ilişkili kalp yetmezliğinin veya oksijen saturasyonunun kontrol edilmesi gerekir. Çok büyük düşüşler tespit edildiği takdirde vakit geçirmeksizin tedaviye başlanması gerekir. Ayrıca, aşırı yorgun, uyku apnesine bağlı aşırı yüksek tansiyonlu, düzensiz kalp atışları olan kişilerde veya 40’ın üzerinde apne sayısı tespit edilenlerde de tedaviye gerek vardır.

Uyku apnesinin tedavisi
Uyku apnesinin teşhisinden sonra hastanın bir kulak burun boğaz uzmanının kontrolünden geçmesi gerekmektedir. Konu ile ilgili anatomik bozukluklar varsa bunlar düzeltilmelidir. Uyku apnesinin cerrahi veya ilaçla tedavisi mümkün değildir. Uyku apnesinin en etkili tedavisi CPAP (Continious Positive Airway Pressure) cihazı kullanılarak yapılmaktadır.

Bu cihazın kullanılmasındaki amaç hastaya devamlı hava basıncı uygulamasıyla uyku sırasında kapanan üst solunum yollarını açık tutmaktır. CPAP cihazı hastanın burnuna yerleştirilen, yumuşak silikon bir maske ve bunu cihaza birleştiren hortumdan ibarettir.

Cihazın olumlu etkisi birkaç gün içinde görülür. Yorgunluk ve uyuklama gibi belirtiler kaybolur, hastanın günlük aktivitesi ve canlılığı artar, horlamalar kesilir. Artan dinamizm, şişman hastaların zayıflamasını ve sağlıklı kilolara ulaşmasını sağlar.

Uyku apnesi tedavi edilmezse aşağıdaki sorunlar ortaya çıkabilir:
– Düzensiz kalp atışları
– Kalp büyümesi
– Kalp krizi riskinin artması
– Yüksek tansiyon
– Aşırı yorgunluk ve gündüz uyuklamaları
– Trafik kazaları (direksiyonda uyuklama)
– Cinsel arzunun azalması ve iktidarsızlık
– Kontrol edilemeyen şişmanlık (zayıf ve normal kilolarda olan insanlarda da uyku apnesi görülebilir)
– Aşırı sinir, depresyon, canlılığın kaybolması
– Uykuda ölüm

Uyku laboratuvarında neler yapılıyor?
Uyku esnasında aktiviteler (beyin dalgaları, kas hareketleri ve göz hareketleri, ağız ve burundan solunum, horlama, kalp hızı ve ritmi, bacak hareketleri) elektrot adı verilen küçük altın disklerin başa ve cilde yapıştırılmasıyla kaydedilir. Bu elektrotlar cilde batırılmaz. Acısız bir şekilde sadece yapıştırılır. Hastada elektrikle ilgili hiçbir temas olmaz. Solunum hareketlerini ölçmek için göğüse ve karın çevresine elastik bantlar koyulur. Bunların hiçbiri acı veren ya da rahatsız edici işlemler değildir.

Uyku laboratuvarında nasıl uyunur?
Uyku merkezimizdeki hasta odası, hastanın ev ortamını aratmayacak şekilde, konforlu bir otel odası şeklinde hazırlanmıştır. Teknik aletler ve uyku teknisyeni ayrı bir odada bulu- nur. Uyku teknisyeni sizi devamlı izleyecektir, odanızdan kendisiyle konuşabilir rahatlıkla sağa ve sola dönebilir tuvalete kalkabilirsiniz.

Gece boyunca uyku sırasındaki beyin dalgaları ve vücut fonsiyonları yandaki odada teknisyen tarafından kaydedilip ölçülecektir.

– Saat 20.00: Uyku bozuklukları merkezine geliş. Uyku süreci için bilgilendirme.
– Saat 22.00: Poligrafik testler için gerekli hazırlıkların tamamlanması ve uykuya hazırlık.
– Saat 23.30: Tamamlanan hazırlıkların ardından uykuya dalış.
– Saat 07.00: Sonuçlanan grafiklerin doktor denetiminde analizi ve hastanın bilgilendirilmesi.

Uyku testinden sonra neler yapılır?
Doktorunuz, testten sonra bütün gece kaydedilen ölçümleri inceleyip değerlendirecektir. Eğer uyku bozukluğu tespit edilirse, gereken tedavi uygulanacaktır.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmekMesajları Oku